FATİH TERİM

Sarı-kırmızılıların en popüler aşk & nefret ikonu o.  

Karmaşık ilişkileri var, karizmatik, başarılı, fevri, kindar, sert, zeki, vefalı, aile babası, gelişleri kadar gidişleriyle de ses getiren, her türlü iktidar boşluğunu kendince dolduran ve Türk tipi liderliğin ansiklopedisine özel fasikül ekleyen futbol adamı.

Galatasaray’daki dördüncü dönem mesaisine başlayacak teknik direktörümüz Fatih Terim’in Galatasaray geçmişini ve performansını, kulüp başkanları olan ilişkileri ve dönemin şartlarını yeniden hatırlayarak ele almakta fayda var.  105 x 68 metreye sığmayan futbol dışı ilişkileri ise bu yazının konusu değildir.

Birinci dönem (Kaptan Fatih – Faruk SÜREN)

Sayın Faruk Süren vizyoner bir sportmen, sporu seven, bizzat sporun içinden gelen biri.  Fatih Terim kulübe ilk imzasını 1974’te atmasına rağmen, kulübedeki ilk sezonunda bocalıyor, ilk defa büyük takım çalıştırdığı için..  Eylül 1996’da bir Fenerbahçe maçı, Sebastiao Lazaroni yönetimindeki sarı-lacivertliler Mecidiyeköy’den 0-4 galibiyetle ayrılıyor.  Terim’den ne köy ne de kasaba olmayacağına dair sesler birden yükseliyor (ama sosyal medya canavarı henüz doğmadığından hocanın kellesini alamıyor neyse ki)  Faruk başkan hocasına sahip çıkıyor ve Terim’in kaderi değişiyor.  Dört yıllık dönemin ortalamasında kadro çok iyi, devamlılık ve istikrar meyvelerini veriyor, memleketin her tarafında rüzgar bizden yana esiyor.  Başarı geliyor, lige ipotek konuyor, daha önce yapılmamışı başararak Avrupa’da çifte kupa kazanan Galatasaray IFFHS kulüpler sıralamasında birinci sıraya çıkıyor.  Kaptan saha kenarında kendi saltanatını kurmuşken hatta ülkenin başbakanı bile “KAL” derken o Fiorentina’ya gidiyor.  Merhaba Floransa, arrivederci Florya !

İkinci dönem (Benvenuto Imperatore – Özhan CANAYDIN)

Rahmetli Özhan başkan “gönüllerdeki teknik direktör” vaadine uyarak asla başarısız denemeyecek Lucescu’yu gönderiyor.  2002’deki imza töreninde Kaptan Fatih artık nostalji olmuş, yepyeni bir sinyor var karşımızda.  Burada değinmemiz gereken bir nokta “Milan’dan kovuldu mecburen geri döndü” diye hoca ile alay eden insanlar!  Milano’ya gidip kulübün tesislerine turist olarak girseler, fotoğraf çektirmek için güvenlik görevlisinden izin alması gerekecek olanların, AC MILAN teknik direktörü olmayı başarmış bir insanın kariyerini eleştirmeleri o gün de gülünçtü, bugün de öyle..  Hocanın İtalya’daki en Avrupalı kulüp olan Milan’a ayak uyduramadığı, biraz da kuzey İtalya milliyetçiliği ve i nostri ragazzi (bizim evlatlar) baskısıyla örselendiği ise gerçek.

Terim’in yeni başkanı Özhan Canaydın muhafazakar ve statükoya inanan bir lider.  Kadro Fatih hocanın bıraktığı gibi değil ve oldukça yetersiz.  Üzerine yapılan transferler de fiyaskoya dönüşüyor. Mali durum daha önce hiç olmadığı kadar sıkıntılı, konjonktür aleyhimize, BJK 100.YIL rüzgarıyla her yerde tahakküm kurma peşinde, başlarında Terim sevdasına kapının önüne koyduğumuz Mircea Lucescu var.  Başkanlığı iyice benimseyen ve 2001 şampiyonluğunu el çabukluğu marifet ile kapan Aziz Yıldırım belki de en güçlü zamanında, kısacası hoca için sonuç mutlak başarısızlık.  Seçim kozu olarak gelen Terim, başka seçimleri riske atmamak için kovuluyor.  Ayrılığın ilan edildiği basın toplantısında Canaydın’ın yanında oturan hocanın yüzü asık ama kimsenin aleyhinde konuşmuyor, ceketini alıp çıkıyor.

Üçüncü dönem (I love you Hocam – Ünal AYSAL)

2010-11 sezonunda dibe vuran (sonradan anlıyoruz ki biraz da organize işler sonrasında dibe vurdurulan) Galatasaray yeni başkanını Belçika’dan ithal ediyor.  Ünal Aysal global müteşebbis, çok zeki, projeleri var, tam bir kapitalist winner. Türkiye’yi ve kirli rekabet ortamını tanımayan Ünal başkana “çare Fatih Terim” diyorlar,  o da “gelsin” diyor.  Takım kadrosu yenileniyor, büyük paralar harcanıyor, kadronun seviyesi üst düzey.  Ali Dürüst,  Abdürrrahim Albayrak herkes hocayı rahat ettirmenin peşinde. 3 Temmuz’da yakayı ele veren şike zanlısı Fenerbahçe tepetaklak, BJK zaten Allah’ından bulmuş Demirören’e esir düşmüş, kupası gasp edilen Trabzonspor bu travmayı atlatamadığından bunalımda.  Kısacası rakipler ters dönmüş kaplumbağa misali.. Kaçınılmaz olarak ligde başarı geliyor, yetmiyor UEFA Şampiyonlar Ligi çeyrek final.. Real Madrid’e karşı oynarken bizim taraftar “5…5….5…” diye bağırırken kendinden geçiyor.

Daha büyük hedeflere göz diken romantiklerin asla bilmediği ve anlamadığı arka planda ise Belçikalı Ünal Bey ile Adanalı Fatih Bey anlaşmazlığa düşüyorlar, #aslolanGalatasaray deseler de aynı frekansta buluşamıyorlar.  Fazla ön plana çıktığını düşündüğü Terim’i göndermek için Aysal fırsat kollarken, Terim de kendine tutunacak yeni bir dal arayışına giriyor ve gönderilmek için zemin hazırlıyor.   Ünal Aysal “Hoca benim telefonlarıma çıkmıyor” diyerek iletişimsizliğe ve elbette saygısızlığa tepki gösterirken,  haberleşmenin mahremiyeti ihlal edilerek Aysal-Terim SMS trafiği medyadaki en aşağılık herife el altından servis ediliyor.  Belli ki üzeri çizilen Fatih Terim itibarsızlaştırılmak istenmekte. Nihayetinde TFF ve milli görev palavrasıyla Aysal Terim’den kurtulmanın, Terim de yeni bir kontrata kavuşmanın hazzını yaşıyor.  Beyefendiler için durum win & win gözükse de, kaybeden yine GALATASARAY..  Fatih  Terim Türkiye Futbol Direktörü oluyor, Galatasaraylıların haz etmediği şahısların safına geçiyor.  “Hakkını arar, adalet kovalar, isyankar” diye bilip bayrak adam gördükleri Fatih Terim ile terazinin ayrı kefelerine düşmüş olan Galatasaraylılar yol ayrımına geliyor.  Kısacası pek çoğumuzun gönül dağına kar yağıyor.

Dördüncü dönem (Gündem mühendisi TERİM – Başkan adayı Dursun ÖZBEK)

Faruk Süren dönemindeki ilk sezonunda belki de twitter olmadığı için görevde kalan Terim, birkaç gün önce tüm zamanların en fazla interaction yaratan Türkçe twitter mesajını atarak gündeme bomba gibi düşüyor. Mayıs’taki seçimi kazanamayacağını hisseden başkan (adayı) Dursun Özbek’in icat ettiği 20 Ocak 2018 seçimi öncesi en popüler koz olarak 1905 TL aylıkla göreve başlıyor.  TERİM ile yeni tanışan Galatasaray profesyonel futbol takımı, ilk maçına bugün Göztepe karşısında çıktı, daha yolun başındayız, fütüristik tahminler için erken ama içinde bulunulan şartlar daha ziyade Süren / Aysal dönemlerine mi benziyor yoksa Canaydın dönemine mi?

Sonuca gelirsek, Galatasaray sosyal, idari ve mali açıdan lig şampiyonu olmaya / UEFA Şampiyonlar Ligi bileti almaya MECBUR !

Beklenti çok yüksek, kandırıldıkça öfkelenen, şımartıldıkça tatmin duygusunu yitiren, sosyal medya sayesinde hepten zıvanadan çıkan seyirci kalabalığı sihirli dokunuş ve seri zaferler bekliyor.

Bu sezon taraftarın tartışma yaratan koreografisine atfen, dördüncü TERİM dönemiyle birikte aslında ROCKY IV bugün vizyona giriyor.

Filmi hatırlayanlar için, İtalyan aygırı Rocky boksörlük kariyerinin zirvesine çıktıktan sonra ununu eleyip eleğini duvara asmıştır.  Kader ve intikam hırsı onu yeniden ringlere döndürür.  Dünya alem ondan umudu kesmişken Moskova’da Rus devi Ivan Drago’yu nakavt eder, bu zaferle kendisini çekemeyen herkesle de hesabını görmüş olur.  Filmin sonunda ona diş bileyen salondaki binlerce Rus seyirciden bol bol tezahürat ve alkış bile alır, mutlu son!

Mutlu sonları seviyoruz ama gerçek hayatta Slyvester Stallone ile Ivan Drago’yu canlandıran iri kıyım aktör Dolph Lundgren (Stallone’den 11 yaş daha genç + 20 santim daha uzun) dövüşse hangisi kazanırdı ???

Kulübümüzün 7446 sicil numarasıyla üyesi olan ve benim yıllardır “mühim Galatasaraylı” diye adlandırdığım Fatih Terim’e başarılar, sabır ve bol şans diliyorum.  Yolu açık olsun, Allah utandırmasın.

Mecbur olduğumuz şampiyonluğu kazandırırsa elbette müteşekkir oluruz, yine omuzlara alınır.

Hatta sokaklarda coşan taraftar, hocaya el kaldıran o kebapçının uyduruk heykelini bile cayır cayır yakabilir ama hiçbir ateş soğuğu tam olarak kırmayacak zira gönül dağına kar yağdı bir kere…..

Beş ayda bile değişir bazı şeyler

YOLLAR UZUN DİKENLİ TAŞLI OLSA DA, İLK ADIMI ATARKEN DÜŞÜNCELER

Galatasaray Spor Kulübü gelmiş geçmiş tüm Galatasaraylıların toplamından oluştuğundan, yine ve ancak Galatasaraylıların omuz vermesiyle yoluna devam edebilir.  Dolayısıyla dümeni tutmaya aday olduğumuz bu zorlu dönemde herkesten katkı ve fedakarlık talebimiz bakidir zira GALATASARAY “Galatasaraylıyım” diyen her bireye ait, hepimize emanettir.

Galatasaray’ın amacı ne pahasına olsun başarıya ulaşmak değil, kalıcı ve sürdürülebilir başarı için vizyon ve strateji ortaya koymak olmalıdır.

Konjonktürel zorluklar nedeniyle geçici olarak rekabette geri kalındığı zamanlarda dahi, vizyon ve stratejinin tutarlı biçimde uygulanması elzemdir.  GALATASARAY keyfi kararlarla ya da anlık olaylara duygusal tepkilerle yönetilemez.  Finanse edilemeyen ya da temeli sağlam olmayan her başarının, geleceğimizden çaldığını da yaşadık, gördük, biliyoruz ve farkındayız.

Bu ortak bilince sahip değerli isimlerden oluşan Yönetim Kurulu listemizde yer alan üyelerin üstleneceği görev ve sorumluluklar, deneyim ve yetkinlikler doğrultusunda belirlenmiştir ve seçimden önce ilan edilecektir.  Ana hedef 15 kişinin eşgüdüm içinde canla başla çalışacağı ve milyonlara ilham veren bir TAKIM olabilmektir.

TEMEL VAADİMİZ

Kulüp tüzüğümüzün 27.maddesi gereği, 2018 Mayıs ayının ikinci yarısında yeniden seçim yapılacaktır.

20 Ocak 2018’de oylarınızla seçilmemiz halinde ve üyelerimizin desteği ve teveccühü devam ederse, 26 Mayıs 2018’de yeniden aday olarak huzurlarınıza geleceğiz. Takdir elbette yine Galatasaraylılarındır.

Yapacaklarımız ilk 5 aylık aksiyon planı ve uzun vadeli stratejiler olarak ikiye ayrılır, doğal olarak öncelik ilk 5 aylık sürede tatbik edilecek olanlardadır.

 

BABA GÜNDÜZ’ün tarif ettiği HALATA hep birlikte, var gücümüzle asılmak zorundayız

Son yıllarda manevi sermayesi aşınan, fikir ayrılıklarının kamplaşma seviyesine vardığı, somut ve tutarlı eleştirilerin azaldığı, başarı ve başarısızlığın ortak payda olma vasfını yitirdiği bir kulüp haline geldiğimizi maalesef inkar edemeyiz.

Şeffaflığın ve hesap verme kültürünün yerleşmesi bu olumsuz ortamı değiştirebilecek güçtedir, yönetim dönemimiz boyunca iyi yönetişim (good governance)  ilkelerine riayet edeceğiz. Ayrıca üyeler arasındaki iletişimin artırılması da, sevgi ve saygı bağlarının yeniden güçlenmesine vesile olacaktır.  Tasada ve kıvançta ortak olmak hedefinden asla sapmayacağız, ortak hedefler çerçevesinde bir araya gelmiş ve aynı değerlere inanmış insanlar olduğumuzu unutamayız.

Bu hedefe katkıda bulunması maksadıyla yönetim dönemimizde kulüp başkanı açık kapı politikası uygulayacak, her hafta belirlenecek üç gün saat 08:00 – 09:30 arası dileyen tüm üyelerimizle önceden randevu almaya gerek kalmaksızın yüz yüze görüşecektir.  Bu görüşmelere bireysel ya da grup olarak katılım aynı biçimde kabule şayandır.

Daha önceki yıllarda kulübümüzün yönetim kademelerinde yer almış değerli Galatasaraylılarla, geçmişteki görev ve sorumluluk alanlarına dair güncel değerlendirmeleri sorulacak, kabul ettikleri takdirde fahri danışman olarak tecrübelerinden istifade edilecektir.

Galatasaray Spor Kulübü yönetim kurulu ayda bir kere herhangi bir branşta kombine kartı olan ya da Galatasaray ürün ve hizmetlerini düzenli olarak kullanan taraftarlarıyla ASLANLAR FORUMU gerçekleştirecektir.  Forum toplantıları stadyumda, fiziki imkanların elverdiği hazirun sayısıyla ve önceden isim bildirilme usülüne göre gerçekleşecektir.  Bu toplantılarda amaç taraftarlarımızın yapıcı önerilerini, taze fikirlerini, proje tekliflerini duymak ve hayata geçirmek üzere olasılıkları tartışmaktır.

Burada genel tavrımızı altını çizerek vurgulama ihtiyacı hissediyoruz.  Galatasaray Spor Kulübünü yönetenler, kulübümüzün milyonların emeği, alın teri hatta hayır duası ile büyük olduğunu bilmeli, gönül bağı ve sadakatini ispatlamış her Galatasaraylıya hak ettiği hürmeti göstermelidir, gösterecektir.

 

MALİ KONULAR ve ÖNLEMLER

Galatasaray Spor Kulübü ve bağlı şirketleri neredeyse sonsuz yetki sahibi ama sıfır sorumlulukla hareket eden, görevden ayrıldıktan sonra hatalarının hesabını vermeyen, plansız harcamalar ve engellenemeyen bazı usulsüzlükler neticesi borcu sürekli artıran, borç faizi ve kur riskinin yarattığı baskıyla açmaza giren, sonunda taşınmaz varlıklarını mecburen değerlendirmek(satmak) zorunda kalan yöneticiler elinde 2017 yılının sonuna gelmiştir.  Bundan sonra yapılacak her hata, bundan 5 ya da 10 yıl önce yapılan hatalardan çok daha büyük yaralar açabilir.  Dolayısıyla bütçe disiplini ve etkin maliyet yönetimi hiç olmadığı kadar önemli hale gelmiştir. Ana faaliyetinden sürekli zarar eden bir yapının bağımsızlığını hatta mevcudiyetini devam ettirmesi tehlikeye girer.

Öncelikle kulübün ve bağlı şirketlerin yakın döneme ait tüm hesapları titizlikle incelenecek ve mali yıl sonuna dek nakit akışı düzenlenecektir.

Kapsamlı raporlar dışında, finansal durumun anlaşılır özeti yeni yönetim seçildikten sonra bir ay içinde tüm üyelerle paylaşılacaktır.

Bu 5 aylık dönemde zaruri olmayan tüm harcamalar kısıtlanacak, acil konumda olmayan tüm yatırımlar ertelenecektir.

Yabancı para cinsinden taahhütlerin yarattığı kur riskine karşı tüm alternatif önlemler hızla değerlendirilecektir.

Kısa vadeli tedbirlerin tamamı sporcularımıza ve diğer çalışanlarımıza hak edişlerinin zamanında ödenmesi amacına yöneliktir.

Emlak Konut ile yapılan protokol ele alınacak, revizyon gerektiren maddeler varsa üyelerle durum paylaşılacaktır.

Uzmanlığı nedeniyle seçilmiş olan Mischon de Reya firmasının geçmiş dönem hakkında yaptığı soruşturmanın bulguları üyelerle paylaşılacaktır.

Spor salonu projesinin fizibilitesi yeniden incelenecek, uygun bulunması halinde çalışmalar aynen devam ettirilecektir.

Kemerburgaz tesisleri için finansman alternatifleri ve proje koşulları analiz edilecektir.

SPK mevzuatı kapsamında yaptırım riskine karşı kısa vadede alınacak tüm tedbirler belirlenecek ve tavizsiz uygulanacaktır.  Galatasaray Sportif A.Ş. için sermaye artırımı başta olmak üzere tüm önlemler hem sermaye piyasalarının güncel durumu hem de ticaret hukuku kapsamında birlikte değerlendirilecektir.  Bu konuda deneyimi ve önerisi olan Galatasaray Spor Kulübü üyeleriyle bir dizi değerlendirme toplantısı yapılacaktır.

UEFA yetkilileri ile İsviçre’de bir araya gelinecek, Financial FairPlay konusundaki güncel pozisyonumuz teyit edilecektir.

Mecidiyeköy’deki otel inşaatının kaderi hakkında kapsamlı bir çalışma yapılarak, üyelerle paylaşılacaktır.

Marka değeri, taraftarları ve sosyal paydaşlarının sayısı, ülke sporuna yön verebilme kabiliyeti düşünüldüğünde Galatasaray’ın gerçek potansiyelini kullanamadığı açıktır.  Ulusal ve uluslararası düzeyde katma değerli ürün ve hizmetlerin tasarlanması, farklı / özgün projelerin hayata geçirilmesi, yeni gelir kaynakları ile bütçe aktiflerinin artırılması mutlak zarurettir.

 

SPOR YÖNETİMi

Temel hedefimiz, sarı-kırmızılı formaya hizmet etmek üzere seçilen sporcularımızın nezdinde daima saygın bir kulüp ve kariyer fırsatı olarak algılanmayı sürdürmektir.  Gösterilen doğrultuda başarıya ulaşmak için emek veren sporcuların gözünde bağlı oldukları kulübün değeri arttıkça, doğal olarak Galatasaray’ın başarı çıtası da yükselecektir. Bunun yanı sıra adil rekabetin güçlenmesi ve olimpik değerlerin yaygınlaşması Galatasaray’ın ezeli ve ebedi misyonudur.

Sportif şubelerden sorumlu yöneticiler içinde bulunduğumuz sportif sezonun en iyi şekilde tamamlanması için 5 aylık yol haritasını yönetim kuruluna sunacaklardır.  Bu yöneticilerin birinci önceliği sportif başarı hedefine dönük çalışan profesyonellere destek olmak, ilgili federasyonlar nezdinde tüm sorumluluğu üstlenmek, resmi müsabakaları olabildiğince yerinde takip etmek, sporcularımızın yasal temsilcileri ve ailelerine yakın olmaktır.

İçinde bulunduğumuz sportif sezon mevcut teknik kadrolarla tamamlanacak, hocalarımızın tüm değerli görüşlerini ayrıntılı biçimde raporlamaları talep edilecektir.

2017-2018 sportif sezon ara transfer döneminde yeni sporcularla kontrat yapılmayacaktır, muhtelif gerekçelerle takımlarımızdan ayrılanlar olabilir.

Profesyonel futbol takımımızın teknik direktörü bizler mazbata alana kadar halen belirlenmemişse, ligdeki rekabet koşullarına uyum avantajı nedeniyle ligimizde çalışmış ve uluslararası deneyime sahip bir hoca tercih edilecektir.  Bu konuda şu an görevde olan Sayın Cenk Ergün’ün görüşleri de mutlaka dikkate alınacaktır.

Bu durumda yeni teknik direktörümüze kısa vadede şampiyonluk hedefinin ön planda olduğu ve bu hedefin madden ve manen yüksek miktarda ödüllendirileceği bir kontrat teklif edilecektir.

Hangi branş olursa olsun, bir takımda aynı menajer ya da temsilciye bağlı çok sayıda sporcu bulunmamasına dikkat edilecektir.  Galatasaray’ı geçmiş dönemde zarara uğrattığı tespit edilen temsilci, menajer, aracı ve her ne nam altında olursa olsun kişi ve kurumlar ile tekrar çalışılmayacaktır.

Kamp ve antrenman tesislerimizdeki kritik fiziksel eksik ve kusurlar tespit edildiği takdirde, giderilmesi için acil önlemler alınacaktır

Spor Federasyonlarında kulübümüzün etkinliğinin artırılması, Türk sporunun gelişimine dair fikirlerimizin hayata geçmesi için planlı olarak çalışılacaktır.

Kulüpler Birliği Vakfının bugüne kadar yaptığı çalışmalarla ülke futboluna beklenen katkıyı sağlayamadığı tespitine binaen Kulüpler Birliği toplantılarına Başkan düzeyinde katılım olmayacaktır.

2018-2019 sportif sezonu için tüm branşlarda sporcu yetiştirmeye yönelik yeniden yapılandırma eylem planı hazırlanacaktır.  Eylem planı için ABD, Büyük Britanya, Almanya, İspanya ve Fransa’da tatbik edilen sporcu yetiştirme ve kulüpleşme modelleri müşahhas örnekler olarak incelenecektir.

Tüm branşlarda A takımları besleyecek seviyede genç oyuncu yetiştirmenin önündeki en büyük engel, sınırlı görev dönemleri nedeniyle doğal olarak nöbet değişimi yapan yönetimlerin devraldıkları yapıları devam ettirememeleri ya da inandıkları doğrultuda değiştirmeleridir.  Bir yüzücünün, kürekçinin, voleybolcunun, futbolcunun ya da basketbolcunun çocuk yaşta geldiği kulüpte 19-22 yaş arasında üstün nitelikli sporcuya dönüşme süreci yönetimlerin üç yıllık standart süresine sığmaz.  Galatasaray tüm sportif şubelerini kapsayacak ve konunun kulüp içi / kulüp dışı tüm paydaşlarını bir araya getiren bir konsey oluşturup, ilgili çalışmaların neticesinde oluşan deneyim ve bilimsel verilere dayalı sonuç raporunu “sporculuk anayasası” olarak sabitlemek gerekir.  Genel Kurulun takdir ve onayına sunulacak bu çalışmanın, yönetimler değişse bile kutup yıldızını andıran ve sürekli takip edilecek bir yol haritası olması şarttır.  Uzun yol kaptanları mola yerlerinde birbirleriyle yer değiştirdiklerinde, otobüsün varacağı yer değişmeyeceği gibi Galatasaray’ın da uzun vadeli hedefleri de ancak bu şekilde realize olacaktır.

2018-2019 sportif sezonundan itibaren yeni transferlerde T.C. Pasaportu taşıyan tüm sporcularla Türk Lirası (TL) üzerinden kontrat yapılacaktır.

2018-2019 sportif sezonundan itibaren yeni kontratlar brüt ücret üzerinden imzalanacak, her türlü vergi yükümlülüğü Avrupa ülkelerine benzer şekilde sporcularımıza ait olacaktır.

2018-2019 sportif sezonundan itibaren tüm branşlarda yeni kontratlar için garanti brüt gelir barajı (salary cap) getirilecek, bu rakam aşılmayacaktır.

2018-2019 sportif sezonundan önce kulübümüze yeni katılacak sporcularla imzalanacak hiçbir sözleşme tüzük gereği yönetim süremiz olan 3 yıldan uzun olmayacaktır.

Sporla ilgili planlama, branşların güncel kapasitesi ve ulaşılması imkan dahilindeki hedeflere göre “spor aklı” konumundaki profesyoneller tarafından hazırlanacak, yönetim kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girecektir.

 

İDARİ KONULAR ve EYLEMLER

Galatasaray Spor Kulübü ve bağlı şirketleri, ahenk içinde ve global iş dünyasının kurallarına göre yönetilmelidir.  Ana strateji, dönemsel iş planları, gerçekçi hedefler, Galatasaray’ın menfaatleri ve profesyonel ahlakın gereği olan uygulamalar kusursuz bir silsile içinde hayat bulmak zorundadır.  Alınan kararların yansımaları, ölçülebilir neticeler, geribildirimlerin analizi, gerektiği takdirde revizyonlar ile en iyiye ulaşmak yaşamsal bir mecburiyettir.  Galatasaray hukuka ve mevzuata uygun, şeffaf, hesap verebilir bir yapı olarak kendini konumlamıştır.

Kulüp ve şirket profesyonelleri için uyulması gereken kurallara dair yeni bir yönetmelik yayınlanacaktır.  Amacımız Galatasaray’ın başarısı işin çalışan herkesin ortak hedefleri bilmesi, iş tatmini yaşaması ve gelecekteki istihdamlar açısından “tercih edilen işveren” olmaktır.

Kulüp ve bağlı şirketlerin idari, mali, hukuki risklerinin eksiksiz şekilde belirlenmesine dair bir çalışma başlatılacak ve GRC (Governance / Risk and Compliance) raporu güncellenecektir.

Kulüp ve bağlı şirketlerin tüm tesisleri ve çalışma alanları için OHSAS 18001 yönetim sistemine uyumlu hale getirilecektir.

Tüm tedarikçilerle olan sözleşmeler incelenecek, kulübün aleyhine görülenlerin iptal süreci başlatılacaktır.

Galatasaray’ı geçmiş dönemde zarara uğrattığı somut delillerle kesin olarak tespit edilen kişi ve kurumlara karşı hukuk yoluna başvurulacaktır.

Yönetim de dahil olmak üzere tüm kurul üyelerimizin (denetleme/sicil/disiplin) ve birinci derecede yakınlarının sahibi ve/veya ortağı olduğu şirketlerle asla fatura karşılığı ticari ilişki kurulmayacaktır.  Buna benzer ilke kararları Code of Conduct şeklinde ayrıca yayınlanacaktır.

Belli tutarı aşan mal ve hizmet alımlarıyla, işletme hakkının devri hususlarında ihale açılacak, kapsamlı şartname kamuoyuna medya aracılığıyla duyurulacaktır.

Denetleme Kurulu her ne kadar çarşaf liste ile seçilmiş olsa da, tam bağımsız olarak görev yapacak ve yalnızca Genel Kurula karşı sorumlu olacaktır.  Kanuni müeyyide ya da sözleşmeye bağlı gizlilik şartı halleri dışında, tüm belge ve kayıtlar kendilerine sonuna dek açıktır, erişimleri izne tabi değildir.  Hiçbir yetkili ya da görevli, Denetleme Kurulunun çalışmalarını engelleyemez ya da geciktiremez.

Denetleme Kurulunun asil üyeleri kulüp başkanının onayını almak kaydıyla diledikleri yönetim kurulu toplantısına iştirak etmeye teşvik edileceklerdir.

Sicil Kurulu kulübümüzün insan kaynağının ne derece zengin olduğunun analitik olarak ortaya çıkarılması için veritabanını elden geçirecek, üyelerin de katkısıyla bilgileri güncelleyecek ve CRM departmanı mantığıyla çalışacaktır.  Üyelerin genel kurul toplantılarına katılımının takibi ve oransal olarak artırılması da, Sicil Kurulunun hedefleri arasında olacaktır.

Yönetim Kurulu bu 5 aylık dönemde Disiplin Kurulu’na herhangi bir başvuruda bulunmamayı bugünden taahhüt eder, üyelerimiz için mer’i tüzük hükümleri geçerlidir.

İcraat dönemimizin yakından takibi için Divan Kuruluna bir ihtisas komitesi kurması teklif ve tavsiye edilecektir.

Galatasaray Spor Kulübü’nde bilhassa mali işler, insan kaynakları, iletişim, pazarlama, marka ortaklıklıkları ve sponsorluk konusunda çalışan profesyonellerin geçmiş dönem performansı yeniden değerlendirilecektir.

Önümüzdeki 5 aylık dönemde kulüp ve bağlı şirketlere yeni istihdam yapılmayacaktır.  Emek ve iş gücü anlamında her türlü eksik gönüllülük esasına göre giderilecektir.

İmkanlar ve şartlar ne olursa olsun, GALATASARAY’ın uluslararası bir spor markası gibi hareket etmesi, doğru refleksleri göstermesi için gereken her tedbir derhal alınacaktır.

Kulübün medya ilişkilerinden sorumlu bir basın sözcüsü olacaktır.  Basın sözcüsü dışında, kulüp adına yalnızca Başkan ve 2.başkan basın temasında bulunabilir.  Diğer yönetim kurulu üyelerinin basınla her türlü teması başkanın yazılı müsaadesine tabidir.

Galatasaray Spor Kulübü başkanı ve yönetim kurulu üyeleri müsabaka çıkışı veya başka bir yerde hazırlıksız, spontane röportaj vermeyecektir.  Tüm basın temasları iletişim master planına göre düzenlenir.  Galatasaray’ın kurumsal itibarına, marka değerine ve müktesep haklarına halel getirecek haber ve yorumlarda bulunan basın kuruluşları bilgilendirilecek ve ikaz edilecektir.  Buna rağmen devam eden olumsuzluklarda kulübümüz aleyhine kasıt olduğu düşünüldüğünden, idari ve/veya hukuki yaptırımlar gündeme gelecektir.

Türk Telekom Stadyumuna ulaşımda yaşanan zorlukların aşılması için yerel yönetim ve merkezi idare nezdinde yeniden girişimde bulunulacak, sonuçları paylaşılacaktır.

Türk Telekom Stadyumundaki Galatasaray Müzesinin tamamlanarak hizmete alınması için titizlikle çalışılacaktır.

2018-2019 sportif sezonu başlamadan önce Galatasaray Sportif A.Ş.’ye tam yetkili bir CEO atanacaktır.

2018-2019 mali yılı başlarken Sayın Dursun Özbek döneminde 7 üyemizin dört aylık çalışması sonucu hazırlanan Galatasaray Yönetim Kriterleri devreye alınacak, çeşitli yönlerden kesin kurallara bağlanan yönetsel performans olabildiğince ölçülebilir hale getirilecektir.

2018-2019 sportif sezonuyla birlikte, üyelikte 5 yılını doldurmuş ama 25 yılı doldurmadığı için Divan Kurulunda bulunmaya hak kazanamamış kulüp üyeleriyle her üç ayda bir BİRLİKTE YÖNETİM PLATFORMU toplantısı yapılacaktır.  Toplantı tam bir güne yayılacak şekilde düzenlenecektir, katılım ilgili üyelerin isteğine bağlıdır.

Kulüp mevcut tüzük hükümleri çerçevesinde yönetilecektir, tüzük hükümleri tavizsiz uygulanacaktır.  Bu meyanda geçmiş dönemde sürüncemede bırakılan kararlar ivedilikle alınacaktır.

Kulübümüzün etkin yönetimi ve aynı etkinlikte denetlenmesi için kısmi Tüzük tadili şart görünmektedir.  Bu konudaki görüşlerimiz Galatasaray kamuoyu ile paylaşılacaktır, zamanın ruhuna uygun değişikliklerden çekinmemizi gerektiren bir ortamın varlığı kabul edilemez.

 

BİLİYOR ve YENİDEN SÖYLÜYORUZ

Galatasaray Spor Kulübü bir bütün olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük sivil toplum kuruluşu ve en kudretli spor kulübü olduğunun bilincindedir.

Kurumlarda devamlılığın esas olduğundan hareketle Galatasaray Spor Kulübü geçmiş yönetim dönemlerinden devralınan yazılı taahhütlerinin arkasındadır. Bunun dışında her türlü üçüncü kişi, grup ve kurumdan bağımsız hareket edilecektir.  Galatasaray’ın kimseye diyet borcu yoktur, olamaz.

Bugünlere gelmesinde emeği olan herkese Galatasaray Spor Kulübü şükran borçludur, bu ülkeye olan borcunu da ancak örnek gösterilen / ilham veren kültür simgesi – sporun beşiği kimliğiyle yola devam ederek ödeyebilir.

Bu zorlu ve şerefli görevi üstlenmek üzere adaylığını koyanlar, Galatasaray’a olan manevi borçlarını bir nebze ödeyebilmek ve şanlı armamıza faydalı olmak amacıyla vazifeye talip olmalıdır.

 

Not: Hiçbir hakkı mahfuz değildir, iktibas edilebilir.  Kısmen veya aynen kullanılabilir, buradan ilhamla benzer önermeler kurgulanabilir.  Herhangi bir telif hakkına tabi olmadığı gibi, intihal iddiasına yol açacak akademik bir çalışma da değildir.  Yeter ki HÜR DÜŞÜNCE ve HAKİKAT kazansın, yeter ki içinde fikir barındırmayan ucuz siyaset sona ersin.  Bu yazı, panik halde çözüm arayan ama sadece ezbere isimlerden bahsedenlere farklı bir bakış açısı sunmak üzere kaleme alınmıştır. 

Akşama maç var başkan !

2 Aralık 2017 cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde Galatasaray Spor Kulübü’nün olağanüstü genel kurul toplantısı saat 10:00’da başladı, Açılışta oldukça az olan katılım saat 11 sularında 453, öğle yemeği arasından önce 588 üye olarak ilan edildi.  Kaydı açık üye sayısı 9.000 civarında olan bir kulüp için trajik ama gayet tanıdık bir istatistik bu..
 
Saat 12:30 suları, Sayın Dursun Özbek sunuş konuşmasını bitirmiş, üyeler söz alıp sırayla görüş ve düşüncelerini açıklıyorlar.
Salonun sol tarafından bir üye sesleniyor “Akşam maç var başkan!” 
Başkan diye hitap edilen kişi genel kurul toplantısını yöneten kulüp üyemiz Avukat Metin Ünlü..
Metin Bey “maça yetişiriz endişelenmeyin” diyor futbol düşkünü üyemize!
Tekrar edelim saat 12:30, Vodafone Park’taki maç 19:30’da !  Spesifik bir gündem olduğu ve konuşmacılar sadece revize bütçe tasarısı ile sınırlı oldukları için toplantının geç saatlere sarkma ihtimali yok.
 
Zannımca o üyenin Dolmabahçe deplasmanına gitme niyeti falan da yok, önemli olan destekçisi olunan yönetimin sunduğu tasarının fazlaca müzakere edilmeden oylanarak kabul edilmesi.  “Gargaraya getirelim, gırgır yapalım, başkanımıza güvenelim, hem dışarıda hava da güzel” kafası..
Bak ben ortaya laf attım, ne kadar mühim biriyim” çıkışı…
 
Filmi geriye saralım biraz, tarih 22 Ekim 2016, yer UNIQ Hall.  Sayın Dursun Özbek’in, Ali Sami Yen döneminden beri en önemli genel kurul toplantısı diye lanse ettiği Riva / Florya arazilerinin elden çıkarılmasına dair yetkilendirme toplantısı.  1690 üye gelmiş, kürsüde lehte ve aleyhte görüşler sıralanıyor.  Toplantıyı yöneten Divan Kurulu başkanı İrfan Aktar “akşam da Trabzon maçımız var” diye uyarıyor, söz hakkından feragat edenler alkışlanıyor, salonda epey goygoy mevcut.
Yönetim istediği yetkiyi alıyor, çaresizlikten ötürü varlık satışına mecbur kalmış spor kulübünün üyelerinden bazıları birbirlerine sarılıyorlar, high-five yapıyorlar. 
Sürrealizm Salvador Dali’den beri en parlak devrini yaşıyor o an.. Emlak Konut ile imzalanan protokol üyelerden saklandığı için, işbirliği & gelir modelinin karanlıkta kalan noktalarını da düşünerek ret oyu verdiğim salondan “Allah sonumuzu hayretsin” diye ayrılıyorum.  İrfan Bey’in çok önemsediği maç aynı akşam oynanıyor.  Trabzonspor’a kendi sahamızda 0-1 yeniliyoruz.
 
Yeniden döndük bu cumartesiye.
Mali yılın bitmesine 20 iş günü kala önümüze konan revize bütçe taslağında defolar, tutarsızlıklar ve inanılmaz sapmalar kör olmayan herkesin gözüne çarpıyor.
Kamu maliyesindeki kesin hesap tasarısını andıran taslakta, 75 milyon TL kaynak ihtiyacı def’aten belirtilmiş ama Sayın Özbek “borç almayacağız, paraya ihtiyacımız yok” diyor.  
2017 Mart ayında 129 milyon TL’ye bağlanan kulüp bütçesinde 30 Eylül 2017 itibarıyla faiz, finansman gideri, kur zararı, temlikname, varlık satışı, cash injection vs. hariç yalnızca ana faaliyet üzerinden gelir eksiği + gider fazlası 69 milyon Türk Lirası sapma var.  İnanılmaz bir rakam, normal iş dünyasında izah edilebilir bir durum hiç değil.
Fakat salonda bilmeyen / anlamayan veya umursamayan üyeler büyük çoğunluğa sahip.  “Nasılsa olan olmuş, yönetimimize güvenelim” refleksiyle yine eller “kabul istikametinde” kalkıyor. 
 
Aynı bütçeyi çalıştıkları şirkette yapsalar derhal kapının önüne konacak, kendi şirketlerinde ise sorumluları tazminatsız kovacak üyeler hem revize bütçeyi kabul ediyor, üzerine de alkış kıyamet…  Sürrealizm yine sarı-kırmızı tonlarla hayatımıza giriyor.
 
Ve gün batıyor, Vodafone Park tribünleri yükünü almış.  Rakibimiz Beşiktaş’a 3-0 yeniliyoruz, yenilmekten öte ufalanıyoruz sahada.
Genel kurul toplantısında maça yetişme telaşını yüksek sesle dile getiren futbol düşkünü üyemiz de muhtemelen üzüldü, maçı izlerken Tudor’a bol bol verdi veriştirdi ama Igor Tudor’u oraya getirenleri hiç hatırlamadı çünkü o hem takım tutuyor, hem de oy verdiği tarafı tutuyor.  Dogmatik bir kafa yapısı, başka ne denir ki?
 
Bilmeyen / anlamayan / umursamayan yüzlerce üyesiyle Galatasaray’da ciddi bir aidiyet ve zihniyet sorunu var.  Birkaç yıldır defalarca kendini yineleyen bu gerçeği inkar etmek, “küresel ısınmaya inanmıyorum, bak kar yağıyor iki gündür” demek kadar saçma olur.
Cumartesi günü kürsüden ifade ettiğim gibi, Galatasaray Spor Kulübü Derneğinin birkaç yıl sonra Medeni Kanun madde 87/3 radarına girmesi söz konusu ama bunu düşünen, tartışan yok. “Bize bir şey olmaz” rehaveti ya da inkar ve umursamazlık karması?
 
3 Aralık pazar günü (bugün) pek çok Galatasaraylı mutsuz uyandı.  Fotoğraftaki kişi beden eğitimi öğretmeni “KEMAL HOCA” 
İstanbul’daki bir anadolu lisesinde görev yaptığını öğreniyorum.  Bugünkü veli toplantısına fotoğraftaki şık kıyafetiyle katılırken; müstehzi bakışları, şaka yollu imaları peşinen göze almış öğrencilerinin anne-babalarına izahat veriyor.
Belli ki Kemal Hoca Galatasaray’ı çok seviyor, Galatasaraylı olmakla iftihar ediyor.  Kemal Hoca üye değil, o sarı-kırmızılı renklerden beslenenlerden hiç değil… Alanlardan değil, verenlerden… Yürekten bağlı Galatasaray’a, imza attığı bir üyelik başvurusu yok.
 
Şimdi soralım, “akşam maç var başkan” diyen üyeden mi fayda var bize yoksa pazar günü okulundaki veli toplantısına Galatasaray eşofmanı ile katılan Kemal Hoca’dan mı?
Benim tarafım belli.. Kemal Hoca yoldaşım olsun, kapı komşum olsun ama üstlendiği mesuliyetin vebaliyle yüzleşmeyen, samimiyetten uzak üyelerle aynı gezegende olmaktan bile rahatsızım.  Galatasaray benim için çizgiyi geçen toptan, transfer dedikodusundan, hafta sonu eğlencesinden veya sosyalleşme vesilesinden ibaret değil çünkü.
 
Sakın üzülme Kemal Hocam, bakacağız bu işin bir hal çaresine…