Galatasaray Spor Kulübü üyesi Sayın Ali Dürüst işini bilen bir futbol adamıdır. Kamuoyu kendisini öyle tanıdı. Sevenler öyle sevdi, işini doğru yaptığı için saygı uyandırdı.
Galatasaray Spor Kulübü yönetim kurullarında kritik görevler üstlendiğinde bile az konuştu, konuşunca fazla bir şey söylememekle ün yaptı. Hata yapmayınca steril konumunu hep muhafaza etti. Atananamış öğretmenler gibi, bir türlü terfi edemeyip görev süresi uzatılan albaylar gibi hep sırasını bekledi. Kendisine kulüp başkanlığının neredeyse altın tepsiyle sunulduğu günler oldu. İstemedi, pek çok insanın ona yakıştırdığı göreve talip olmadı. Belki de o ikinci ya da üçüncü adam olmak için doğmuştu, bilemeyiz. Bu onun tercihiydi, kimse de eleştirme hakkına sahip değildir ama bugün yapacağı tercihler artık tüm Galatasaraylıları ilgilendirir hale geldi. Ali Dürüst bunun farkında mıdır, anlamak adına kendisine bazı sorular sormak durumundayız zira vakti geldi.
Sayın Ali DÜRÜST veya sevgili Ali ağabey,
Haziran 2015’te Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kuruluna seçildiniz. TFF’nin resmi web sitesinde yazdığı şekliyle başkan vekilisiniz. İcra kurulu üyesi ve milli takımlardan sorumlusunuz. Allah ziyade etsin!
http://www.tff.org/default.aspx?pageID=147
Gelelim sorularımıza:
Organize şike skandalını futbol ailesini üzmeden çözmekle görevlendirildiği halde eline yüzüne bulaştırarak Türk futbolunun tamamen şirazesinden çıkmasına sebep olan ve 2012’den beri görevde bulunan Yıldırım Demirören federasyonunda görev almayı neden kabul ettiniz, görevi kabul ederken hedeflediğiniz amaçlara ulaştınız mı?
Türkiye’nin talip olduğu Euro 2024 tanıtımına futbol dışı magazin figürleriyle talip olan, miadını doldurmuş Mircea Lucescu ile milli takımı UEFA Uluslar Ligi’nde küme düşüren, yepyeni stadyumlardaki zemin problemini dahi düzeltecek kuralları oturtamamış, yıllardır kirlenen / kirletilen futbolun temizlenmesi için hiç bir şey yapamamış, birilerinden talimat gelmeden adım atamaz hale gelmiş bu Federasyonda yola devam etmekten memnun musunuz?
Talimatlardan cezalara kadar hukukun yerle yeksan edildiği, VAR gibi basit bir uygulamada dahi çifte standartın zirve yaptığı, hakemlerini sahaya önceden çizilmiş oyun planıyla gönderiyormuş izlenimi yaratan bir oluşumun sporun ruhunu nasıl koruyacağını bize anlatabilir misiniz?
Ülkenin boğucu, yorucu, zorlu gündeminden uzaklaşmak isteyenlerin ender nefes alma ve rahatlama alanlarından biri olan futbolun, adaletsizlik – haksızlık üreten ve mutsuz insanları daha da geren bir çatışma ortamı haline gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Geçtim sahip olduğunuz unvanları, siz Galatasaraylı bir sporsever olarak, milyonların ilgilendiği futbolun ana unsuru olan kulüplerin isyan ettiği Federasyon yapılanmasından memnun musunuz? “Böyle gelmiş, böyle gider, Türk futbolu ne uzar ne kısalır” diyenlerden olmayacağınızı umanları üzmeyecek cevaplar vereceğinizi umarım.
Son bir soru daha müsaadenizle, FootballLeaks belgelerinde kendisine atfen iddialar olan, eski başkanı olduğu Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nü iflas noktasına getirmiş, ismi “YETEEEER” sloganlarıyla birleştiğinden stadyumlara gönül rahatlığıyla gidemeyen, şampiyon kulüplere kupasını vermekten çekinen Yıldırım Bey’e “Sayın Başkanım” demeyi içinize sindirebiliyor musunuz? Bu sindirim yeterliliği doğal mı yoksa ilaç desteği alıyor musunuz?
Bu sorulara cevap vermek hür iradenize mi tabidir yoksa TFF’de görev almanızı tavsiye eden yükseklerden, tepelerden yine izin bekleyecek misiniz?
Sorular net, isterseniz cevaplar da size kalsın. Ama Galatasaraylı ALİ olarak kalmak istiyorsanız, yıllar sonra bile DÜRÜST soyadıyla hatırlanmak istiyorsanız yapacağınız son bir şey kaldı. Tek bir şey!
Dürüst biri olduğunuza inananları bile üzüyorsunuz bugün, peki ya yıllar sonra nasıl hatırlanmak istiyorsunuz ???
Yıllar sonra dahi Dürüst Ali olarak hatırlanmanın bir bedeli var, ödeme vaktiniz geldi.