Neydi Simon Kuper’in meşhur kitabının ismi? “Futbol asla sadece futbol değildir”
Arjantinli teknik adam Luis Cesar Menotti bunu bir adım ileri götürmüştür “yalnızca futboldan anlayan aslında futboldan da anlamaz” diyerek..
Fransız yazar ve filozof (aynı zamanda eski kaleci) Albert Camus hayata ve mecburiyetlere dair pek çok şeyi futboldan öğrendiğini söylerken, gösteriş ve sadeliğin aynı anda sahada yer alabilmesinden ve sonsuz olasılıkların varlığından etkilenen filozof ve edebiyat eleştirmeni Jacques Derrida hayatın saha çizgilerinin dışında aranmaması gerektiğine değinir.
Keşke bu güzel oyunu sadece saha içinde tutabilseydik ama mümkün olamıyor. Mesela 14 Nisan 2018’de futbolun çok sevildiği bir ülkede, bir siyasi partinin genel başkanı ve yürütme erkinin yegane sahibi olan şahıs şampiyonluk yarışında olan bir kulübün ismini zikrederek, partili gençlere stadyumu doldurmalarını emretti.
Bu beyanın arkasından türlü rivayet dile gelse de, konu inanın spor veya futbol değil, bir ülkenin sosyolojik olarak dönüştürülmesi ve siyasi hedeflere göre yeni “bişey” kurgulanma çabasıdır.
Bahsettiğimiz siyasi figür eski futbolcu Recep Tayyip Erdoğan..
15 Nisan 2018 akşamı GALATASARAY ile şampiyonluk yolunda kader maçına çıkacak Medipol Başakşehir kulübünden yana açık tavır alan ve bu yönde kitlesini mobilize eden açıklamayı yürütmenin başı (Reis-i Cumhur) olarak yapıyorsa hatalıdır çünkü tarafsızlık ve kamu görevi ortadayken böyle bir beyanda bulunması vazifesiyle bağdaşmaz.
Açıklamayı AKP genel başkanı olarak yapıyorsa, ki öyle görünüyor, siyaseten riskli bir hamledir, 3-5 bin Başakşehirli genci heyecanlandırmaya karşılık 3-5 milyon Galatasaraylıyı kırmış ve öfkelendirmiş olabilir (kaldı ki başka kulüp taraftarları da bu pozisyona tepki duyabilir)
Dil sürçmesi, maksadını aşan beyan ya da siyaseten rakipsiz olmanın getirdiği pervasızlık olabilir, bunu net olarak bilemeyiz
Biz Galatasaray özelinde bundan sonrasına bakalım kısaca:
a) Rakibimiz artık sadece Sayın Abdullah Avcı’nın takımı değildir, Beyefendinin işaret ettiği hükümet kulübü ve çevresinde yaratılmaya çalışılan suni futbol iklimidir. Herkes safını seçmekte serbest elbette. TFF, hakemler, gözlemciler, medya hatta bazı Galatasaraylılar dahi tereddüte düşebilir. Mesela Abdürrahim Albayrak’ın bu konuda ne diyeceğini ben merak etmiyorum, umarım konu hakkında halka açık şirketin yöneticisi olarak bir açıklama yapmama inceliğini gösterir!
b) 15 Nisan 2018 Pazar günü Türk Telekom Stadyumunda oynanacak süper lig maçında Başakşehirli AK gençlik deplasman tribününde liderlerinin adını haykırıp nazire yapar, stadın geri kalanı (ki yaklaşık 45 bin kişi) bu siyasi gövde gösterisini çok ağır protesto ederse nur topu gibi yeni bir krizimiz olur. Malumunuz AKP genel başkanı son derece alıngan, öfkeli ve kinine sahip çıkmakla övünen bir liderdir.
c) Tribünlerde maç suhuletle tamamlanır ama müsabaka sonunda muhabirler mikrofon uzatır ve konuyu sual ederse çok dikkatli yorum yapılmalıdır. Beştepe’de mukim zat-ı muhteremi kızdırmamak korkusuyla kabahatli çocuk gibi konuşmak da yanlıştır, siyasi parti mitinginden çıkıp gelmiş aktivist gibi bu muhataba ayar verme çabası da yanlıştır. Hele maçı kazanmışsak tam bir “winner” üslupla her şeyin farkında olunduğuna vurgu yapılarak konu soğumaya terk edilmelidir.
d) Yerel yönetimin kaynaklarını sömürerek büyüyen ve daha sonra şirketleşen Medipol Başakşehir elinde UEFA Champions League biletiyle bu yaz yabancı sermayeye satılırsa ülke futbolunun kaderi değişecektir. Kirli veya temiz olmasına bakılmaksızın paranın futbola tamamen hükmetmesine dair endüstriyel propaganda kimilerinin arzuladığı noktaya varırsa kartlar yeniden karılacaktır ve emin olun bize düşen sinek ikili olur. Zira biz bazılarının burun kıvırdığı ve itinayla aşındırılan eski Türkiye’nin en kudretli spor kulübüyüz. Nedendir bilinmez, ülkeyi ayrıştırmak pahasına uydurulmak istenen yeni Türkiye’de ise yerimiz merkezde değil, kenarda olacaktır. Yıllardır kulübümüzde devam eden basiretsiz yönetim tarzı ve yaratılan finansal bataklık da bu ihtimali hazırlamıştır. Galatasaray kırık kaburgasını herkesin bildiği güçlü bir boksöre benziyor aslında. Doğru tedaviden kaçındığı için kendini sürekli kollamak zorunda ama ring rakiplerden kaçmak için çok küçük!
Ne siyaset derdimiz, ne de ticaret…. Elbette yine son sözü meşin yuvarlak söylemelidir. 15 Nisan 2018’de 90 dakikanın sonunda Başakşehir’i yenmek zorundayız ve GALATASARAY için artık şampiyonluk daha da değerli bir hedef haline gelmiştir.
Unutmayın, futbol asla sadece futbol değildir.