Galatasaray Spor Kulübü seçimleri ve adaylara sorular – 2021

Galatasaray Spor Kulübünü önümüzdeki dönemde yönetecek kadrolar 19 Haziran 2021 günü kaydı açık üyelerin oylarıyla belirlenecek.  Sosyal mesafe, kısıtlamalar ve yasaklar nedeniyle benzeri görülmemiş bir kampanya döneminde adaylar kendilerini anlatmaya çalışıyor.  Takip edebildiğim kadarıyla vaatler, maketler, iddialı projeler havada uçuşmakta. Ana akım medya dışında pek çok sanal mecrada başkan adayları benzer soruları kendilerince cevapladı ve cevaplamaya da devam ediyorlar.  En sık sorulanlar (Fatih Terim, transfer, sportif başarı, yabancı sayısı, kasa kolaylığı, stadın dış cephesi, top secret sponsorluk müjdeleri vs.) beni pek tatmin etmediği için kendimce bazı sorular kurguladım. 

2018 seçimleri öncesinde zamanın adaylarına 30 soru yöneltmiştim, ne yazık ki o soruların çoğu halen geçerli çünkü çözüm bulunamayan dertler, akışına bırakılan süreçler hatta sebepleri analiz edilmemiş problemler yine aynı ya da çok benzer… Merak edenler için üç yıl önceki yazının linki ektedir.

http://ilkercanalp.com/2018/05/21/galatasaray-spor-kulubu-secimleri-ve-adaylara-sorular/

Seçime iki hafta kala bu kez 25 başlıkta toparladım yeni sorularımı, üç yıl öncekileri de eklersek bu ve benzeri sorulara somut / ölçülebilir cinsten 5N1K cevaplar aranırsa en doğruyu seçme şansı artar.

Tek soru sorma hakkım olsaydı, soracağım ilk soru ile başlıyoruz.

SORU 1: BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN VAZGEÇMEYE HAZIR MISINIZ?

Her şeyin başkanlık makamına doğrudan bağlı olduğu, tek adamdan elde edilecek üstün performans beklentisine dayalı, en tepedeki bir kişinin tüm sistemi tıkayabildiği, karar alma süreçlerinin somut veri, kurumsal hafıza, istişareye değil şahsın hedefleri, beklentileri, endişeleri, hâlet-i ruhiyesine endeksli olduğu, listesiyle seçim kazandığı halde ‘yalnız adam’ başkanın fevkalade yetkili ama pek az sorumlu davrandığı ayarsız düzeni kendi iradenizle terk edebilir misiniz?  Elinizdeki büyük gücü paylaşacak mısınız yoksa sizden öncekiler gibi sorgulanamaz patronu oynamaya devam mı??

2) Aday listelerinde yer verdiğiniz diğer insanların GALATASARAY ve spor hakkında fikirlerini niye duyamıyoruz?

Bir anchorman çalıştığı TV kanalının %51’ini satın almak için teklif vermiş de yapacaklarını diğer mecralarda anlatıyor gibi devam ediyor kampanya iletişimi… Başkanlar Superman olmadığına göre ekibinizin de hayata, spora, Galatasaray’a ve geleceğe dair bakışını duymak isterdik.  Duyabilecek miyiz kalan günlerde?

Kampanya dönemi özelinde Metin Öztürk ekibinden Prof. Dr. Emre Alkin ya da Burak Elmas ekibinden Işıtan Gün dışında herhangi bir bireyden ses ya da iz yok.

3) Yönetim kurulu listesindeki sorumluluk alanlarını & görev dağılımını ilan etmenize engel olan sebep nedir?

Örneğin Eşref Hamamcıoğlu’nun listesinde Avukat Ahmet Arif Bağlıca’nın genel sekreter, Prof. Dr. Süheyl Batum’un disiplin kurulu başkanı olacağını biliyoruz.  İletişim ya da dijital projelerle ilgilenecek isimler de belli. Ya diğer listelerde durum ne?

4) Neyi ve nasıl aktaracağınızı ama daha önemlisi ne zaman susacağınızı somut kriterlere göre tayin edebilecek misiniz?  Yersiz, hedefsiz, ciddiyetsiz, tutarsız ifadeler ve faydasız saçma polemikler üzerinden daha önceki yıllarda Galatasaray’ın kurumsal itibarına ve Galatasaraylıların kulübe olan itimadına defalarca zarar verilmiş olduğunu ezberinizde mi?

5) Spor muhabirleri size cep telefonunuzdan ulaşarak yorum alabilecek ya da haber atlatabilecek mi?  Yönetim kurulu masalarından, başkanlık makamından dışarı üfürmelere nasıl engel olacaksınız?  Bazı eski muhabirleri ya da YouTube yorumcularını gayrıresmi basın sözcüsü olarak konumlama / kullanma komedisine son verecek misiniz?

6) Pandemi dönemindeki pek çok kısıtlama nedeniyle kampanya döneminin omurgasına dönüşen sosyal medya ile seçildikten hemen sonra vedalaşabilecek misiniz? Ekip arkadaşlarınız şahsi sosyal medya hesapları üzerinden Galatasaray SK hakkında hiçbir yorumda bulunmamaya, üçüncü kişi ve kurumlarla iletişim kurmamaya söz verirler mi?

7) Başta TFF ve TBF olmak üzere federasyon seçimlerinde nasıl pozisyon alacaksınız?  Siyasetin işaret ettiği adaylara koşulsuz destek vermek yerine inandığınız kişilerin adaylığını desteklemek ya da faydasız gördüğünüz isimlere kerhen oy atmak yerine oylamaya katılmamak gibi hamleler görebilir miyiz sizden?  Galatasaray’a olan hasmane tavırlarına ek olarak, faaliyet ve hesaplarında tel tel dökülenleri Ankara’ya gidip kuzu kuzu ibra eder misiniz yoksa spor kamuoyuna şikayet mi edersiniz?  Türkiye’de sporun idari ve mali açıdan ilerleyebilmesinin yalnız ve ancak Galatasaray’ın doğru pozisyon alması ve istikrarıyla mümkün olabileceğinin farkında mısınız?

8) Devletle, hükümetle, yerel yönetimlerle, rakip kulüplerin başkan ve yöneticilerinin sahibi ve/veya ortağı olduğu şirketlerle iş ilişkilerinizin hacmi nedir?  Bu ilişkilerden vazgeçmek, dondurmak ya da ertelemek söz konusu değilse Galatasaray ile mevcut ticari çıkarlarınız arasında dengeyi nasıl kuracaksınız?

9) Üyesi olarak başkanlığına seçildiğiniz Dernek (Kulüp) ile azınlık hisseleri tabana yayılmış halka açık futbol şirketinin çıkarları her zaman aynı değil, çekişmeli durumlarda nasıl davranacaksınız?

10) Yönetim kuruluna aday gösterdiğiniz kişilerin geçmiş yıllardaki aidat ödeme alışkanlığını, Galatasaray Spor Kulübü genel kurullarına katılım ortalamasını ve imza attıkları önergeleri / savundukları fikirleri vs. biliyor musunuz? Mesela yıllardır aidat ödememiş, genel kurullara katılmamış bir üyeyi yönetim kurulu asil listenize almadığınıza emin misiniz?

11) Tüzük hükümlerine koşulsuz, genel kurul kararlarına tamamen uymayı taahhüt eder misiniz yoksa işinize gelmeyen durumlarda soluğu mahkemede mi alacaksınız? Uzun zamandır konuşulan ama geçmiş yönetimlerin bir şekilde yan çizdiği tüzük tadili hakkında en azından mer’i mevzuata uyum, iyi yönetim ve etkin denetime dönük iyileştirmeler, fiili duruma net çözüm getirmeyen eksiklerin giderilmesine dönük düzeltmeler konusunda idari ve hukuki hazırlığınız var mı?

12) Sanki silah zoruyla üye yapılmışlar gibi kulüpten uzak duran, katılım göstermeyen, fikir beyan etmeyen, katkı sunmayan yalnızca aidat ödeyen sicil numarası yığınını oyuna aktif olarak dahil etme planlarınız hazır mı?

13) Tüzüğümüzün 20.maddesinde yer alan -üyelikten çıkarma- yaptırımına uğraması gerekenleri kulüpten ihraç edecek misiniz yoksa selefleriniz gibi görmezden mi geleceksiniz?

14) Mali durumu çok kısa özetlemek gerekirse; 2019 ve 2020’de mali yılı 89 milyon TL hasılatla kapatan Galatasaray Spor Kulübü Derneğinin 2021 yılında 262 milyon TL faiz ve finansman gideri ödeyeceği bütçelenmiştir. Profesyonel futbolu temsil eden Sportif A.Ş. bütçesine göre de UEFA Champions League katılımının olmamasının nakit akışında / bilançoda yaratacağı kaybın 285 milyon TL olacağı beklenmektedir.  Galatasaray’ın toplam özkaynak açığı 1,117 milyar TL, 31 Aralık 2020 itibariyle Galatasaray’ın konsolide kısa vadeli borç toplamı 1,3 milyar TL’dir.

Galatasaray pandeminin de kaçınılmaz tesiriyle 2020’de 612 milyon TL toplam dönem zararına ulaşmış bir yapıdır ve bu korkunç performans döviz bazında bakıldığında tüm zamanların rekoru değil! Bankalar konsorsiyumu ile şartları tam bilinmeyen uzun vadeli borç yapılandırma varken bu mali yapıyı nasıl sürdürülebilir hale getirecek ve borç/faiz sarmalından çıkacaksınız?  ZARAR etmek KADER midir?  “Her sabah kulübe geldik, akşam hayırlısıyla günü kapattık” bakışıyla global rekabette yer almak hatta hayatta kalmak mümkün değil… Kamu kaynaklarından -idari bağımsızlıktan vazgeçmek uğruna- elde edilecek tolerans dışında çözüm var mı? Game changer öneriniz nedir?  Bu paradigmayı hangi politikalar değiştirecek?

15) 200-300 milyon TL geçici kasa kolaylığı sağlayabilecek olmanın gerçekten yönetim döneminizi rahatlatacağını düşünüyor musunuz?  Şöyle bir yakın geçmişi hatırlarsak popülizmin iflasının sembol isimlerinden Radamel Falcao Galatasaray’a imza attığında (2 Eylül 2019) Euro kuru 6,38 idi. Bugün Euro 10,60 dolaylarında. Tek bir oyuncunun vergisiz / net maaşından kaynaklanan kur farkı 20 milyon TL olabilirken, D’Avila kontenjanından Florya’ya getirilen ve şu aralar hiç adı geçmeyen kiralık futbolcu Etebo’nun (31/05/2021 kontrat sonuydu) geçen sezonki bir yıllık kiralama maliyeti vergiler dahil 2.675.000 € iken, Galatasaray Sportif A.Ş. 2019-2020 mali yılında yalnızca mahkeme ve noter masraflarına 8.992.344 TL ödemişken… telaffuz ettiğiniz ve/veya incelediğiniz rakamları doğru anladığınıza emin misiniz? 

Oghenekaro Peter Etebo

16) SPOR dışındaki ticari faaliyetlerin bazıları, Kulübümüzü mali yönden desteklemek şöyle dursun, yıllardır mütemadiyen zarar etmektedir. Televizyonculuk, perakendecilik gibi yan faaliyetler rehabilite edilemiyorsa ne yönde kararlar alıp bu kamburdan kurtulacaksınız?

17) Kemerburgaz arazisinin mevcut topografik yapısıyla spor tesisi için ideal olduğunu düşünüyor musunuz? Tahmini yatırım bütçesi için fizibiliteniz var mı? Kulübün böyle bir kaynağı olmadığına göre ne yapacaksınız?

18) Galatasaray’ın kısa vadede Leed Gold standartlarını haiz 15.000 kişilik spor salonuna ihtiyacı var mı? Böyle bir tesis basketbol maçları dışında İstanbul’da hangi amaçlarla kullanılabilir? Dünya örneklerine bakıldığında stadyumun dibinde salon sizce isabetli bir fikir mi? Kulübün inşaat için kaynağı olmadığına göre parayı nereden bulacaksınız? Böyle bir salonun işletme giderleri (running costs) hakkında tahmininiz var mı?

19) Türkiye’de Coronavirus’e karşı aşılama bu denli yavaş giderken ve palyatif önlemler salgının hızını ancak azaltabilmişken, adı konmamış ekonomik kriz nedeniyle fert başına gelir ve satın alma gücü aşınmışken Temmuz-Ağustos aylarında kombine satışlarıyla ve sonrasında markalı ürün-hizmet penetrasyonuyla ilgili öngörünüz var mı?

20) Geçmiş yıllardaki boş vaatler, kuyruklu yalanlar, kayıplar, suiistimaller düşünüldüğünde Galatasaray taraftarının seçilmiş yönetimlere güvendiğini / güveneceğini düşünüyor musunuz?  Milyonların “seçenlere ve seçilmişlere” itimadı yoksa bu güveni nasıl tesis edeceksiniz?  Yetki kullanan / karar veren yönetim kuruluna mesafeli duran ya da şüpheyle yaklaşan insanların sizin davetiniz ya da yönlendirmenizle satın alma davranışını değiştireceğine, projelerinizi destekleyeceğine, crowdsourcing yaratacağına inanıyor musunuz?

21) Sizden önceki yönetimler devr-i sabık yaratma ihtimalini sevdi, enkaz edebiyatından vazgeçmedi. Buna karşılık geçmişte Galatasaray’ın maddi / manevi zarara uğratıldığı hiçbir kararın/olayın hesabı sorulmadı.  Hataları yapanlar değişse de yanlışlar sabit kaldı. Eğer seçilirseniz ve sizden önceki dönemlerde kayıtlarda düzensizlik, ağır vazife ihmali, usulsüzlük gibi tespitleri delillendirirseniz bunları üyelerle ve ilgili makamlarla paylaşacak mısınız? Zaman aşımı söz konusu değilse suç duyurusunda bulunacak mısınız?  UNUTMAYINIZ, Galatasaray SPOR Kulübü kamu yararına çalışan dernek statüsünde olup, Dernekler Kanunu madde 27 gereği “Kamu yararına çalışan derneklerin mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş gibi cezalandırılır.

22) ultrAslan ile olan geçmişinizi nasıl tarif edersiniz? Seçildiğiniz takdirde uA ile kurumsal mesafeyi nasıl tayin edeceksiniz?

23) Ekibinizde stadyuma metroyla gidip gelmiş kaç kişi var?  Standart bir taraftarın 90 dakikalık maç için harcadığı zamanı, katlandığı eziyeti anladığınıza emin misiniz?  Sahadaki oyunun vaat ettiklerinin, stadyumdaki hizmet kalitesinin buna değdiğini düşünüyor musunuz?  Bugün daha iyi vakit geçirmek için onlarca ilginç seçeneği olan 16-20 yaş grubunda gençlerin sadık birer futbol (spor) seyircisine dönüşme ihtimalleri hakkında görüşleriniz nedir?  Siz yeni nesillere dönük ne yapacaksınız?

24) Pek çok branşta elit bir sporcunun yetişmesi en az 8-9 yıllık bir emeğin sonunda mümkün olabilirken, sizin en iyi ihtimalle üç yıllık bir yönetim döneminiz var.  Geçtiğimiz yıllarda Galatasaray bazı şubelerinde yetiştirici kimliğini kaybettiği için sportif başarıyı satın almaya çalışarak bugünlere sürüklendi. Sizden sonra devam edecek, genel kurul tarafından da sahiplenilecek ve asırlık değerlerimize uygun üretken spor kültürü için hangi adımları atacaksınız?  Bu ülkedeki yetenekli çocukların rüyalarına giren spor kulübü olmak için ne yapacaksınız?  Dünyanın hangi coğrafyalarında yetenek avına çıkacaksınız? 2024 veya 2028 Olimpiyat oyunlarına Türkiye’yi temsilen katılacak Galatasaraylı sporcu sayısını artırmak gibi bir vizyona sahip misiniz?


ECEM GÜZEL (GALATASARAY)
Türkiye’yi Tokyo olimpiyat oyunlarında branşında temsil edecek tek kadın yelkenci

25) Sizce Galatasaray SPOR Kulübü niçin bazı branşlarda elit sporcu yetiştiremiyor ya da Türkiye’deki en yetenekli gençlerin ilk tercihi olamıyor? Not: Buraya kadar okuyan adaylar bunalmış olabilir, son soruda çoktan seçmeli rahatlığı sunalım:

a) Sportif altyapılarda organizasyon hataları, demode çalışma usulleri, yetersiz antrenörlerin görevde olması

b) Elit sporcu olmaya yatkın gençlerin daha iyi imkanlar sunabilen diğer kulüpleri tercih etmesi

c) Seçme / yerleştirme kriterlerimizin yanlış oluşu, camia içi dinamikler doğrultusunda forma giymeyi hak etmeyen gençlerin altyapılarda yer alması

d) Doğru strateji / gerçekçi hedef / planlı uygulama olmaması ve sürekli değişen yönetim anlayışları nedeniyle idari istikrarın sağlanamaması

e) HEPSİ

f) HİÇBİRİ

Bundan sonra söz adayların, takipteyiz… Gerçeklerin, yalnızca gerçeklerin konuşulduğu, hamaset ve popülizmin terk edildiği, her üyenin hür iradesiyle vereceği o tek bir oy için kılı kırk yardığı bir seçim olması dileğiyle…

Nevzuhur başkanlık sistemi ve banka şubesi

Biriktirdiğiniz parayı değerlendirmek üzere mahallenizdeki banka şubesine gittiniz, vadeli hesap açtırmaya niyetlisiniz.

Saat 09:30 ama şube daha açılmamış, az sonra banka personeli teker teker gelmeye başlıyor, kapı açılınca ilk müşteri olarak siz de içeri giriyorsunuz.

Neler olduğunu anlamak için banka memuruna soruyorsunuz haliyle:
– “Mesai çoktan başladı mı, bu sizin şube sabahları kaçta açılır?”
– “Müdür bey kaçta teşrif ederse o zaman açılır”
– “Peki saat kaçta kapanır?”
– “Müdür bey ne zaman lütfedip bizi eve yollarsa o vakit kapanır”
“Neyse ya sizin bileceğiniz iş, ben vadeli hesap açtıracaktım, faiz oranlarınız nedir?”
– “Döviz mi, Türk Lirası mı mevduatınız?”
“Dolar, Euro falan kim kaybetmiş biz bulalım, TL tabi ki”
– “Yerli ve milli bir müşterisiniz, müdür bey adına teşekkür ederiz”
“Sağ olsun da, varsayalım dolar getirsek ne diyecekti sizin müdür bey?”
– “Muhtemelen dış güçlerin maşası bir terörist olduğunuzu mahalle muhtarınıza ihbar ederdi”
“Yok daha neler, neyse bırakalım gevezeliği, TL mevduat faizi diyorduk”
– “Ha onu biz bilemeyiz, müdür bey tanzim ve takdir ederler”
– “Peki tamam faizde anlaştık diyelim, dilediğim zaman vadeyi bozup paramı çekebilir miyim?”
– “Valla müdür bey ile konuşursunuz, müsaade ederse çekebilirsiniz”
“Her şey müdürün ağzına bakıyor, yok mu sizin bankanın kuralı, yasası, yönetmeliği?”
– “Vardı ama biz onu beğenmedik, rafa kaldırdık, yeniden yazılacak ama biz itaat ettik, rahat ettik, müdür bey ne derse o şimdi”
“Öyle saçmalık olur mu, siz resmen tek bir adamın kölesi olmuşsunuz, buraya zırnık para yatırmayacağım gibi şikayet de edeceğim şubenizi!!”
– “Pek heyecanlısınız, peki kime şikayet edeceksiniz?”
“Mesela BDDK’ya dilekçe yazarım”
– “Çok iyi edersiniz ama BDDK başkanı müdür beyin İmam Hatip’ten sıra arkadaşı, oradan bir şey çıkmaz”
“Fark etmez, gerekirse bakanlığa gider anlatırım bu keyfi tavırları, böyle lakayt bankacılık olmaz”
– “Bakanımız müdür beyin damadı olur, müdür beyimizin sözünden çıkmaz”
“Maşallah müdür beyimizin eli kolu uzunmuş, mahkemeye veririm gerekirse, hukuk devleti burası”
– “HSYK başkanı kuzeni, Adalet bakanı ise yeğenidir, tavsiye etmem, başınıza dert açılır.  Ola ki bir yolunu bulup temyize kadar ulaştınız, Yargıtay başkanı eski komşusudur”
“Nedir bu saçmalık, dalga mı geçiyorsunuz?  Aman ya ben gidiyorum, ne haliniz varsa görün”
– “Bi dakka, yok öyle bedavadan tüymek… Hooop Burhanettin, kilitle oğlum kapıyı”
“Gündüz vakti adam alıkoymak ha? Telefonum elimde, 155’i arıyorum”
– “Haşa, alıkoymak demeyelim de, müdür bey karar verecek paranızla mı ayrılacaksınız yoksa seve seve bize mi yatıracaksınız?”
“Adamı hasta etmeyin kardeşim, bak arıyorum şimdi 155’i, derdinizi anlatırsınız polislere, sizi gidi ruh hastası manyaklar!”
– “Sakin olun beyefendi, bu arada ilçe emniyet amiri müdür beyin süt annesinin üvey oğludur, onu söylemiş miydik?”
– “??!!!???!!!!??????
– “Size de yaranılmıyor beyefendi, hizmet ayağınıza gelmiş, üstelik izah ediyoruz sistemin nasıl işlediğini, sürekli dırdır ve muhalefet.. Bir kere de EVET deyiverin, şikayet etmeyin de şükredin biraz ya… Hem düşünen kafalara zararlı fikirler üşüşür, MÜDÜR BEY her şeyi bizden iyi düşünür”
Not: Bu yazıda anlatılan banka tamamen hayal ürünü olup, gerçek kurumlarla hiçbir surette ilgisi yoktur.  Banka memuru, mağdur müşteri ve müdür bey ise sizin gerçek hayatınızdan acıklı kesitlere ve tekrarlayan yanlışlarınız sürdüğü müddetçe yakın geleceğinize işaret etmektedir.

Nasıl bir başkan isterim?

Ülkenin en güçlü sivil toplum kuruluşu olabilecek potansiyele sahip Galatasaray Spor Kulübü riyaset makamını işgal eden kişi, hayatı boyunca herhangi bir alanda vasatı aşamamış sıradan biri olabilir mi?

Çok yönlülüğü ve lider karakteriyle ilham veren rahmetli Ali Sami YEN’in yani Reis beyin 111 yıllık hayaline sahip çıkacak 1 numaranın nasıl biri olması gerektiğini düşünürken yazıldı bu satırlar.

Number 1 ASY

Kültür simgesi / Sporun beşiği kulübümüzün yakın geçmişine dair tüm verileri ve yaşadıklarımızı yakından takip etmiş, maddi ve manevi olarak bulunduğumuz noktayı doğru tahlil eden, camiayı-spora yön veren kurumları-medyayı-rekabet koşullarını-ülkenin ve dünyanın şartlarını tanıyan bir Galatasaraylı olsun isterim.

Olimpik ilkeleri özümsemiş; dayanışmanın değerini, takım ruhunun önemini, alın terinin kıymetini, taraftarın ruh halini bilen bir sportmen olsun isterim.

Liyakat ve niteliklerine göre birbirlerini tamamlayacak 15 kişilik yönetim kurulu listesini bizzat kendi belirlesin, tek adamlığa değil takım ruhuna inanan bir lider olsun isterim.

Galatasaray Spor Kulübü’nde seçimlerin kaderini belirledikleri iddiasıyla ortalıkta dolaşan, her seçim sonrası ya kendi yoluna bakan ya da inceden yolunu bulan siyaset esnafıyla yolu asla kesişmesin isterim.

Kısa vadeli kazanç umuduyla, uzun vadeli çıkarları ve müktesep hakları asla riske atmasın isterim.

Kulübümü her yerde, her zaman, herkesin nezdinde iyi temsil etsin hatta başkalarına iyi örnek diye parmakla gösterilsin isterim

Onca branşı, şirketi, projeyi tek başına yönetemeyeceğine göre, emaneti ehline versin isterim.

Delege ettiği sorumlulukları takip etsin, denetlesin, hesap sorsun isterim.

Galatasaray’ın küçülemeyecek kadar büyük, küçültülemeyecek kadar değerli olduğunu adı-soyadı gibi ezberine almış olsun isterim.

Ailesinden intikal serveti ya da bankadaki parasına değil, dünya ölçeğinde sürdürülebilir gelir modelleri kurgulama kapasitesine ve bu amaca uygun deneyimine, ticari ilişkiler kurma becerisine güvensin isterim.

Endüstriyel sporun çok pahalı bir uğraş olduğunun, harcamaların gelirlerden daha hızlı artma riski bulunduğunun, öte yandan salt parayla saadet olamayacağının da farkında olsun isterim.

Sportif başarıları satın almayı değil üretmeyi tercih etsin; bunun da ötesinde hikayesi olan, bu hikayenin çevresinde organizasyonu oluşturan, başarısızlık anlarında bile insanları gurur duyacakları o öykünün parçası yapabilsin isterim.

Dünyanın her yerinde adil rekabet ortamını zehirlediği için kınanmakta olan şike, teşvik primi, doping, ırkçılık, siyasi müdahale gibi eylemlere karşı net ve tutarlı tavır alsın isterim.

Çevresini saran “padişahım çok yaşa” kadrosuyla dünyaya tepeden bakan değil, Galatasaraylılar ile iç içe olan, onların sesini duyan, nabzını tutan ve onlara sahip çıkan mütevazı biri olsun isterim.

Egosunu dizginlemeyi becerebilen olgun bir insan kimliğiyle, başarı anlarında bir adım geri, zor zamanlarda bir adım öne çıksın isterim.

Galatasaraylılara asla yalan söylemeyen, saklaması gereken hassas bilgileri özenle koruyan, çevresindekileri ulaşılabilir hedeflere odaklayan, geniş kitlelere heyecan ve umut aşılayan, kısacası iletişim gücünün farkında olan biri olsun isterim.

Rating kaygısı, cehalet veya kötü niyetten kaynaklanan hırslarıyla, dedikodu şebekesi kuran hatta haysiyet cellatlığına soyunan skor medyasından itinayla uzak dursun isterim.

Demokrasiye, istişareye, şeffaflığa, sporun ruhuna, gönülleri kazanmaya inansın ama kuru gürültüye de pabuç bırakmasın, zorbalık ve baskı karşısında boyun eğmesin isterim.

Kulübün itibarını korumak ve tüm Galatasaraylıları gururlandırmaktan öte bir öncelik düşünmesin isterim.

Seçildiği andan son nefesini verene kadar, hayatındaki en önemli vazife ve payenin kulüp başkanlığı olduğunu bilerek ömrünü sürdürsün ve benden önce Hakk’a yürürse arkasından defalarca “HELAL OLSUN” diyebilmek isterim.