Galatasaray Spor Kulübü seçim genel kurulu öncesi tüm adayların ittifak ettiği konulardan biri profesyonel futbol dışındaki branşlarımız, nam-ı diğer “amatör şubeler“
Tüm adaylar altyapıya önem vereceklerini, öz kaynak düzenine döneceklerini, genç yeteneklere şans verileceğini, kulübün nitelikli insan yetiştirme misyonuna atıfta bulunuyor. Memnuniyetle dinliyorum ama devamını pek getirmiyorlar sanki. Hemen herkesin aklında futbol ve işin siyaseti olduğundan, ısrarla sorup kurcalayan da pek yok. Temennilerin hatta mali durumun dayattığı zaruretin ötesinde, sporda altyapı kavramı kanalizasyon borusu döşemek ya da elektrik hattı çekmek gibi bir faaliyete karşılık gelmiyor. Başında, sonunda, özünde, içinde insan var. Dolayısıyla bu bir planlama, organizasyon ve sürekli efor isteyen faaliyet zinciri. Konumuz ne vaat, ne para ne de başka bir şey… Konumuz enerji, sosyoloji, psikoloji ve emek aslında…
Öte yandan geride bıraktığımız 10 yılda bu işin bol para harcayarak olacağı zannedildi ya da korkarım birilerinin hesabına öylesi uydu. 2011-2020 yılları arasında 10 sezonda yalnızca basketbol ve voleybol şubelerine harcanan toplam kaynak yani giderler toplamı nedir sizce?
TAM 257 milyon Amerikan Doları (Kaynak: 2020 yılı Mali Raporu sf.149)
Bu devasa kaynağın %68’i ilk beş yılda (finans dehaları devri), kalan %32’si son beş yılda (takkelerin önümüze düştüğü dönem) harcanmış. Karşılığında ne aldık derseniz, ülke sporuna elbette katkıda bulunduk, finaller ve kupalar da gördük ama yine de bu ağır faturanın asla izahı olamaz.
Başkan adaylarımız altyapıdan, öz kaynaktan, yetiştiricilikten, gençlikten bahsederken bir de bakacaklar ki 19 Haziran 2021 gelip çatmış, sandıklar kurulmuş. Oy sayımı bitmiş, divan başkanı “yeni kulüp başkanımızı kürsüye davet ediyoruz” dedikten sonra bu işin dönüşü yok. Mazbatayı aldıktan sonra ilk yönetim kurulu toplantınızda size oy verenler dahil kimsenin ortada olmadığını görecek ve yalnızlığınıza şaşıracaksınız. İşte o zaman sizin net, açık, keskin sorular sorup karşılığında belirli, anlaşılır ve makul cevaplar almanız ve amatör branşlarla ilgili detay politikaları oluşturmanız gerekecek.
İlk haftalarda başınız kalabalık olacaktır, size çiçek, çikolata, plaket gönderen kalabalıktan olmayacağıma göre branş yöneticilerine ve üst düzey sportif profesyonellerinize sorulması gereken bazı soruları hazırladım. Case study olarak da en büyük, en popüler, en pahalı şubeyi seçtim: BASKETBOL…
Artık kafanız rahat, şimdi neleri sormanız gerektiği hakkında önünüze konmuş somut seçenekler var. İlgili branş yöneticilerine toplantı daveti gönderdiniz, stadyumdaki büyük locada toplandınız. Heyecan tavan, enerjiniz tamam. Hayırlı olsun, başlıyoruz:
U-18 ve Gençler kategorilerinde kadın ve erkek takımları için kaç milli basketbolcumuz bulunmaktadır? (cevap sizi şaşırtacak ama yılmayın, devam..)
Galatasaray Spor Kulübü bünyesindeki U-18 veya bir üzerindeki genç gruptan 2021-2022 ve 2022-2023 sezonlarında kadın ve erkek A basketbol takımlarının 12 kişilik müsabaka kadrosuna girebilecek kaçar oyuncu bulunmaktadır?
(Varsa) bu oyuncuların önümüzdeki sezon(lar)a ve üst düzey rekabete hazırlanabilmeleri için nasıl bir mental ve fiziksel hazırlık dönemi gerekmektedir?
Kendi yaş gruplarında sivrilen genç basketbolcuların üst düzey rekabette boy göstermelerini en sık engelleyen faktör olarak neleri görürsünüz? Örneğin;
- Tekrarlayan sakatlıklar
- Fiziksel gelişim ve atletik performans yetersizliği
- Taktik adaptasyon eksikliği
- Kararlılık ve azim noksanlığı
- Gençlere bir kariyer planı sunulamaması
- Oyuncunun geleceğini değil kısa vadeli kazancı önceleyen menajerler
- Ailelerin profesyonel sporculuğa bakışı
- Spor ile akademik başarının korelasyonu
- BSL’deki yabancı oyuncu sayısı
- Pek çok kulübün gençlere güvenmemesi / yeterli fırsat tanımaması
Milli forma giymeyen genç sporcularımızın yurt dışıyla temasta bulunma, uluslararası müsabaka oynama şansı ne düzeydedir?
Türkiye’de özellikle lise takımlarının durumu, genelde okul sporlarının konumu ve T.C. Milli Eğitim sistemi içinde kulüplere oyuncu kazanma ihtimallerini nasıl değerlendirirsiniz?
Basketbol bursu alarak yurt dışında üniversite eğitimini sürdürmeyi planlayan ya da bu yönde girişimlerde bulunan genç sporcumuz var mıdır? Böyle bir durumda bu gençleri kulüp olarak nasıl desteklemekteyiz?
Galatasaray Spor Kulübü basketbol altyapısında gördüğünüz en temel eksiklik ve sizce çözüm yolu nedir?
Galatasaray’ın geçtiğimiz yıllarda altyapıdan yeterli sayıda oyuncu çıkaramamasını, genç yetenekleri transfer ederek forma verme konusunda geride kalmasını, kulübü sahiplenmiş sporcularla istikrarlı takımlar kuramamasını nelere bağlarsınız?
Örneğin;
- Sportif altyapılarda organizasyon hataları, demode çalışma usulleri, yetersiz antrenörler
- Elit sporcu olmaya yatkın gençlerin diğer kulüpleri tercih etmesi
- Seçme / yerleştirme kriterlerimizin yanlış oluşu, camia içi dinamikler doğrultusunda forma giymeyi hak etmeyen gençlerin altyapılarda yer alması
- Doğru strateji / gerçekçi hedef / planlı uygulama olmaması ve sürekli değişen yönetim anlayışları nedeniyle idari istikrarın sağlanamaması
Galatasaray’ın alt yaş gruplarındaki takımlarını ve basketbol altyapısını
- Anadolu Efes
- TOFAŞ
- Karşıyaka
- Darüşşafaka
- Fenerbahçe
- BJK
kulüpleriyle karşılaştırdığınızda mukayeseli üstünlüklerimiz ve dezavantajlarımız nelerdir?
Yukarıda zikredilen altı kulübün oyuncu seçme, yönlendirme, yetiştirme, müsabakaya hazırlama gibi parametreler göz önüne alındığında farklı yaklaşımları ya da ülke basketboluna marjinal faydalarını nasıl açıklarsınız?
Ülkemizdeki gelişime en açık / en çok ümit vaat eden 50 genç basketbolcuyu (15-19 yaş arası) biliyor muyuz? Sportif gelişimlerini, bireysel olarak güçlü yanlarını, takım sporcusu olarak manevi özelliklerini takip edebilme / gözleme imkanına sahip miyiz?
Basketbol Spor Okullarının yaş gruplarına göre kulüp takımlarımıza oyuncu seçme gibi bir potansiyeli olabilir mi? Spor Okullarımızı diğer kulüplere göre nasıl farklılaştırabiliriz?
Salon, tesis ve malzeme yönünden (varsa) eksiklerimizi nasıl giderebiliriz? Bu konuda tahmini bir yatırım bütçesi çalışılmış mıdır?
Salonlara daha çok seyirci çekme ve bu seyircinin futbol taraftarı olma kimliğini aşarak sadık izleyicilere (basketbolseverlere) dönüşmesi yönünde neler yapılabilir?
Galatasaray basketbol altyapısının olanaklarını geliştirmek adına sponsor bulma ya da sürdürülebilir gelir yaratma olanaklarını nasıl değerlendirirsiniz ?
Galatasaray Spor Kulübünde görev yapmış spor insanları ya da basketbola geniş anlamda destek olabilecek kulüp üyelerimizden müteşekkil komitelerden fikir ya da uygulama desteği alma ihtimalini gerçekçi bulur musunuz?
Sınır komşularımız ve Balkan ülkeleri başta olmak üzere yurt dışından genç yetenekleri kadın ve erkek A takımlarımıza kazandırmak için nasıl bir tarama faaliyeti sürdürülmektedir? Oyuncu menajerlerinin tavsiyeleri haricinde detaylı bir veri tabanına sahip miyiz?
Pek çok üst düzey yıldız oyuncu yetiştirmesine rağmen Türk basketbolunun Sırbistan, Slovenya, Fransa, Yunanistan, Litvanya ve benzeri ülkeler gibi bir ekol oluşturamamasını neye bağlarsınız? Sizce genelde Türkiye, özelde GALATASARAY belli bir basketbol ekolünü benimseyerek ya da minör değişikliklere kendine uyarlayarak sürdürülebilir başarılara erişebilir mi?
Türkiye Basketbol Federasyonu’nun (TBF) yurt içi ligler organizasyonunu ve altyapılara olan desteğini nasıl değerlendirirsiniz? Galatasaray Spor Kulübü TBF nezdinde hangi önerileri dile getirmeli, hangi projeleri sahiplenmeli, ne yönde taleplerde bulunmalıdır?
KİŞİSEL SORU: Profesyonel kariyerinizi göz önünde bulundurduğunuzda en rahat çalıştığınız, mesleki tatmin yaşadığınız dönem hangisiydi? Bu dönemi maddi olanaklar, kadro yapısı, takım kimyası, ast-üst ilişkileri ve ülke basketbolu açısından nasıl tanımlarsınız?
Sevgili Adaylar,
Üzülerek söylüyorum ki yukarıdaki sorulara net, açık, dürüst cevaplar alırsanız yılların boşa geçtiğini anlayıp öfkeleneceksiniz. Muhataplarınız coşkulu cümlelerle iyimser bir tablo çizerse geçici bir rahatlama da yaşamanız da mümkün ama “aslansınız kaplansınız sizden çok şey bekliyoruz, biz Galatasarayız, hadi göreyim sizi” diye onların sırtlarını sıvazlayarak varabileceğiniz bir yer yok. Bu işleri emanet edeceğiniz bir üst akıl oluşturmanız, ona bir bütçe ve yol haritası vermeniz ve çalıştığınız müddetçe desteklemeniz gerekecektir. Galatasaray Spor Kulübünde futbol harici “spor” kökenli, yönetsel becerilerini ispatlamış yeni bir üst düzey yönetici istihdam etmelisiniz, nasıl biri mi?
O da yarınki yazımızın konusu olsun.